Fatih Alpaslan Kazan, Rüştü Güntürkün, İsmail Yavaş
Bu çalışmada günümüz yolcu uçaklarında kullanılan uçuş veri kayıt sistemi ve sistemi oluşturan elemanların birbiriyle olan bağlantıları araştırılmıştır. Uçuş veri kayıt sistemi uçaklarda sonradan kullanılmaya başlamış fakat günümüzde bir zorunluluk haline gelmiştir. Havacılıkta sebebi ve oluş şekli aydınlatılamayan kazalar sektöre karşı güven kayıplarına neden olmuştur. Kazaların sebebini öğrenebilmek, varsa teknik çözümler üretebilmek için, ayrıca ticari açıdan giderleri azaltmak amacıyla uluslararası sivil havacılık otoriteleri uçuş verilerinin kaydedilmesini istemiştir. Uçuş veri kaydediciler uçaklarda ilk kullanıldığı zamanlarda basit sistemler olarak kullanılmıştır. Teknolojinin gelişmesi ve ihtiyaçlar doğrultusunda günümüzde karmaşık hale gelmiş ve birçok komponenti içinde barındıran bir sistem haline gelmiştir. Çalışmada dünyada en çok kullanılan yolcu uçaklarından olan Boeing 737 seçilmiştir. Çalışmada anlatılacak sistem bir Boeing 737 sistemi olmasına rağmen tüm yolcu uçaklarında benzer bir sistem kullanıldığı için verilen bilgiler genel olarak tüm yolcu uçakları için temel bilgi niteliğindedir.
In this study, the flight data recording system used in today's passenger planes and the connections between the elements that make up the system were investigated. Flight data recording system started to be used in airplanes later, but today it has become a necessity. Accidents in aviation, the cause and manner of which could not be clarified, caused a loss of confidence in the sector. In order to learn the cause of the accidents, to produce technical solutions, if any, and to reduce commercial costs, international civil aviation authorities have requested the recording of flight data. Flight data loggers were used as simple systems when they were first used on airplanes. In line with the development of technology and needs, it has become complex and has become a system that includes many components. Boeing 737, one of the most used passenger aircraft in the world, was chosen for the study. Although the system to be explained in the study is a Boeing 737 system, since a similar system is used in all passenger aircraft, the information given is generally basic information for all passenger aircraft.
Tolunay Dağ, Tarık Ünler, Mesut Uyaner
Bu çalışamada düşük ağırlığa sahip bir insansız hava aracı tasarımı ve akış analizleri gerçekleştirilmiştir. 15 m/s seyir hızı ve 1000 metre maksimum uçuş irtifası ile havada 15 dakika kalabilen hava aracı gerekli aerodinamik kuvvetlerinin sağlayabildiği de OpenVSP analizleri ile desteklenmiştir. Bu aerodinamik kuvvetler sayesinde hava aracı 13.5 km menzile sahip olup bu çaptaki tüm noktalarda kararlı bir uçuş sergileyerek görevini sağlayabilmektedir.
In this study, a low-weight unmanned aerial vehicle design and flow analyzes were carried out. The ability of the aircraft, which can stay in the air for 15 minutes with a cruising speed of 15 m/s and a maximum flight altitude of 1000 meters, can provide the necessary aerodynamic forces has also been supported by OpenVSP analysis. Thanks to these aerodynamic forces, the aircraft has a range of 13.5 km and can perform its mission by displaying a stable flight at all points of this diameter.
Özgür Dündar, Batuhan Koyuncu
Bu çalışmanın özü, gündelik hayatta olmazsa olmaz bir ulaşım aracı haline gelen uçak yolculuklarında, seyehat esnasında günümüz cep telefonları henüz 5G altyapısına hazır olmadığı için mevcut cihazlara entegre edilebilecek, aynı anda ister 4G (LTE) mobil şebeke ister WiFi kablosuz internet bağlantısı ile kullanılabilecek genişbant mikroşerit anten tasarım detayları ve High Frequency Structural Simulator (HFSS) program ile gerçekleştirilmiş simülasyon sonuçlarını içermektedir. Cep telefonu, tablet, dizüstü bilgisayar vb. mobil kişisel cihazların içerisine entegre edilerek uçak içinde seyahatler esnasında hem 4G (LTE) hem de 2.4 GHz WiFi kablosuz haberleşme bantları ile aynı anda haberleşebilecek mikroşerit yama anten tasarımı amaçlanmıştır. İlgili mikroşerit yama anten tasarımı mikroşerit hat besleme yöntemi ile tasarlanmış olup malzeme seçimi FR-4 dielektrik malzemesinden yana olmuştur. Bant genişliğinin artırılabilmesi için ise tasarımın toprak katında ölçü farklılıklarına gidilmiştir. HFSS program ile simüle edilmiştir. Yapılan mikroşerit yama anten tasarımı ve HFSS program ile yapılan simülasyon sonuçlarına göre; anten merkez frekansı 2,57 GHz olup S11 değeri -24,18 dB olarak ölçülmüştür. Sistemin bant genişliği 250 MHz seviyesindedir. Ayrıca, anten kazanç değeri ise 3,08 dBm olarak simüle edilmiştir. Tasarlanan anten kazancının büyüklüğü ve genişbant olması sebebi ile günümüz mevcut cep telefonlarında hem 4G (LTE) hem de 2.4 GHz WiFi (9-14 kanalları arası) kablosuz haberleşme sistemlerinde verimli bir şekilde kullanılabileceği görülmüştür.
The essence of this study is the broadband microstrip that can be integrated into devices, whether it is 4G (LTE) mobile network or WiFi wireless internet connection, at the same time, since today's mobile phones are not ready for 5G infrastructure, during airplane journeys, which have become an indispensable means of transportation in daily life, includes antenna design details and simulation results with High Frequency Structural Simulator (HFSS) program. It is aimed to design a microstrip patch antenna that can communicate with both 4G (LTE) and 2.4GHz WiFi wireless communication bands at the same time, by integrating it into mobile personal devices such as mobile phone, tablet, laptop, etc. The related microstrip patch antenna design was designed with the microstrip feeding method and the material selection was in favor of the FR-4 dielectric material. In order to increase the bandwidth, measurement differences were made on the ground floor of the design. According to the microstrip patch antenna design and simulation results made with the HFSS program; antenna center frequency is 2.57 GHz and S11 value is measured as -24.18 dB. The bandwidth of the system is at 250 MHz. In addition, the antenna gain value is simulated as 3.08 dBm. Due to the large size of the designed antenna gain and broadband, it has been seen that it can be used efficiently in both 4G (LTE) and 2.4 GHz WiFi (between 9-14 channels) wireless communication systems in today's existing mobile phones.
Mustafa Ali Akduman, Dursun Kartal, Mustafa Kabadayı, Mustafa Karabacak, Muammer Özgören
Havadan havaya füze için katı yakıtlı roket tasarımı bu çalışmanın konusudur.. Havadan havaya füze için tasarım amaçları belirlenmektedir. Havadan havaya füze tasarımı için en önemli tasarım amacının manevra kabiliyeti olduğu bilinmektedir Manevra kabiliyetine etki eden pek çok tasarım parametresi olduğu bilinmektedir ancak manevra kabiliyetinin füzenin itki sistemiyle bağlantılı olan bir parametre olarak itki-ağırlık oranı olduğu bu çalışmada kabul görmüştür. Diğer tasarım amaçları menzil ve uçuş Mach sayısı olarak belirlenmiştir. Sigara tipi yakıt çekirdeği tasarımı bu çalışmada seçilmiştir. Bu tasarım amaçlarına ulaşmamızda etkili olacak tasarım parametreleri olarak yakıt çubuğu çapı, yakıt çubuğu uzunluğu ve yanma odası basıncı belirlenmiştir. Kompozit yakıt tipi tasarımı tasarım amaçlarına ulaşılmasını sağlamak için uygun görülmüştür. PBAN/AP/AL, CTPB/AP/AL ve HTPB/AP/AL yakıt çeşitleri tasarım seçenekleri olarak belirlenmiştir. Tasarım parametrelerini tasarım amaçları doğrultusunda belirlemek bu çalışmada gerçekleştirilmektedir. Bunun için tasarım parametrelerine bağlı olarak tasarım amaçlarının değişimi grafiklerle ifade edilmektedir. Öncelikli tasarım amacı olarak itki-ağırlık oranı alınmış ve daha az öncelikli tasarım amaçları olarak uçuş Mach sayısı ve menzil alınmıştır. Tasarım amaçlarına ulaştıracak tasarım parametrelerinin belirlenmesi için optimizasyon çalışması gerçekleştirilmiştir. Optimizasyon yöntemi olarak meta-sezgisel algoritmalar seçilmiştir. Hız tasarım amacını belirlemek için sürükleme modeli literatürden elde edilmektedir. Bu modele bağlı olarak uçuş Mach sayısı belirlenmektedir. Literatürdeki roket malzemeleri tespit edilip tablo halinde ifade edilmektedir. Yakıt tipi ve malzeme seçimi tasarım amaçları doğrultusunda optimizasyon sonuçlarına bağlı olarak gerçekleştirilmektedir. Tasarım seçimleri ve tasarım parametreleri belirlenmesi optimizasyon metoduyla gerçekleştirilerek havadan havaya füze için katı yakıtlı roket kavramsal tasarımı gerçekleştirilmektedir. Yapılan çalışmalar doğrultusunda azami hızı 4.6 Mach ve 12.68 kilometre menzile sahip bir füze tasarlanmıştır. Tasarlanan optimum füzenin itki ağırlık oranı 16’nın üzerinde elde edilmiştir.
Solid propellant rocket design for air-to-air missiles is the subject of this study. The most important design objective for an air-to-air missile is known to be maneuverability. It is known that there are many design parameters that affect maneuverability, but it is accepted in this study that maneuverability is a parameter related to the propulsion system of the missile, namely the thrust-to-weight ratio. Other design objectives are range and Mach number of flight. The cigarette type fuel core design was chosen for this study. Fuel rod diameter, fuel rod length and combustion chamber pressure were determined as the design parameters that will be effective in achieving these design objectives. The composite fuel type design was deemed appropriate to achieve the design objectives. PBAN/AP/AL, CTPB/AP/AL and HTPB/AP/AL fuel types were determined as design options. Determining the design parameters in line with the design objectives is carried out in this study. For this purpose, the change of design objectives depending on the design parameters is expressed graphically. The thrust-to-weight ratio is taken as the primary design objective and Mach number and range are taken as the lower priority design objectives. An optimization study was carried out to determine the design parameters that will achieve the design objectives. Meta-heuristic algorithms were selected as the optimization method. To determine the speed design objective, the drag model is obtained from the literature. Depending on this model, the flight Mach number is determined. Rocket materials in the literature are identified and tabulated. Fuel type and material selection are made based on the optimization results in line with the design objectives. Design choices and design parameters are determined by optimization method and conceptual design of solid fuel rocket for air-to-air missile is realized. In line with the studies, a missile with a maximum speed of Mach 4.6 and a range of 12.68 kilometers is designed. The thrust-to-weight ratio of the optimum designed missile is obtained above 16.
Mehmet Sercan, Eren Altıntaş, Kayra Özelge, Berkay Ordukıran
Havacılık sektörü küreselleşme ve teknılojik yenikliklerin etkisiyle sürekli gelişmekte ve değişmektedir. Örgütler, bu değişim ve geşime ayak uydurabilmesi, sürdürülebilir rekabet avantajı yakalayabilmesi ve özellikle varlığını sürdürebilmesi için en kıymetli kaynağı olan çalışanlarına ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda örgütlerin çalışanlarının motivasyonunu, performansını, bağlılığını ve iş tatminini yükselterek amaçlarına ulaşabilmesi için örgütsel destek kavramı ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, havacılık çalışanlarının örgütsel destek algılarının onların demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Araştırmanın verileri İGA İstanbul Airport işletmesinde görev yapan 410 çalışanın katılımıyla anket yöntemiyle toplanmıştır. Anket iki kısımdam oluşmakta olup, birinci kısmında katılımcıların demografik özelliklerine ilişkin sorular, ikinci kısmında ise algılanan örgütsel destek düzeylerine ilişkin sorular bulunmaktadır. Araştırmada “Algılanan Örgütsel Destek Ölçeği” kullanılmıştır. Havacılık çalışanlarının örgütsel destek algıları demografik özelliklerine göre nasıl farklılaştığını belirlemek için varyans ve t-testi analizlerinden yararlanılmıştır. Bulgulara göre, çalışanların örgütsel destek algıları onların yaş, eğitim ve medeni durumları ile statülerine göre anlamlı şekilde farklılaşmakta, cinsiyet, işletmedeki kıdem ve toplam kıdemleri açısından herhangi bir anlamlı farklılık göstermemektedir.
The aviation sector is constantly developing and changing with the effect of globalization and technological innovations. Organizations need their employees, who are the most valuable resources, in order to keep up with this change and development, to achieve sustainable competitive advantage and especially to survive. In this context, the concept of organizational support comes to the fore in order for organizations to reach their goals by increasing the motivation, performance, commitment and job satisfaction of their employees. The aim of this study is to examine whether the organizational support perceptions of aviation employees differ according to their demographic characteristics. The data of the research were collected by the survey method with the participation of 410 employees working at İGA Istanbul Airport. The questionnaire consists of two parts, in the first part there are questions about the demographic characteristics of the participants, and in the second part there are questions about the levels of perceived organizational support. “Perceived Organizational Support Scale” was used in the study. Analysis of variance and t-test were used to determine how the organizational support perceptions of aviation employees differ according to their demographic characteristics. According to the findings, employees' perceptions of organizational support differ according to their age, education and marital status, and there is no difference in terms of gender, seniority in the enterprise and total seniority.